Köpeklerde Görülen Bulaşıcı ve Tehlikeli 4 Hastalık

1)Gençlik Hastalığı

Köpeklerde görülen gençlik hastalığı; köpeklerin solunum, sindirim, sinir sistemi ve dolaşım sistemini büyük oranda etkileyen tehlikeli ve ölümcül bir hastalıktır. Hem yavruluk döneminde hem de yetişkinlik döneminde görülebilen bu hastalık viral yani bulaşıcı türdedir. Diğer enfekte olmuş köpeklerin hapşırma, öksürme eylemleri sırasında ağız salyalarıyla ve kan, idrar teması ile de diğer köpeklere bulaşabilir.

Belirtileri çoğunlukla;

• Yüksek ateş,
• Sindirim problemleri,
• Uyuklama,
• Aşırı halsizlik,
• Öksürme, hapşırma,
• Ani kusma eylemi,
• Depresyon, 

Tedavisi

Gençlik hastalığının tedavi süreci veteriner klinik bulgularına göre şekillenir. Metabolizmanın ve bağışıklık siteminin aşırı etkilendiği bu hastalıkta düşen bu değerleri yükseltmek amaçlanır. Son senelerde yoğun kullanılan tedavi yöntemleri arasında yer alan antiviral takviye ve ilaçlar hastalığın ilk dönemlerinde büyük ölçüde katkı sağlamaktadır fakat bu yöntem bütçe açısından da epey yüksektir. Olumlu sonuç alma yüzdesi de bir o kadar düşüktür. Bu hastalıkla en çok fayda sağlayan tedavi yöntemi yavru köpeklere 6-9 haftalık iken 3 hafta arayla 2 kez aşı uygulanmasıdır. Zamanında tedavi edilemeyen ve hastalığın ilerlemiş olduğu köpeklerde felç ve ölüm görülme olasılığı yüksektir.

2)Kuduz

Halk arasında sıkça duyduğumuz kuduz terimi köpekler için büyük risk oluşturan ölümcül hastalıklar arasında yer almaktadır. Merkezi sinir sisteminde büyük tahribatlar oluşturabilen kuduz hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır. Beyinde oluşan iltihaplanma ile hastalık tehlikeli hale gelmektedir. Diğer hayvanlardan birbirlerine bulaşabileceği gibi inşalara da bulaşabilir.

Belirtileri çoğunlukla;

• Karakter değişiklikleri (Korkaklık, Sinirlilik)
• Ani saldırganlaşma ve şiddetli ısırma isteği
• Yutkunma güçlüğü (aşırı salya birikimi,
• Vücutta gözle görülebilir kasılmalar, rahatsızlıklar
• Deri ve tüy problemleri (Kızarıklıklar, dökülmeler)

Tedavisi

Kuduz riskinin olduğu durumlarda en etkili çözüm aşıdır. Aşılama yöntemine erken başlanmalıdır ve hastalığın ileri dönemlerinde bir etkisinin olmadığı bilinmelidir. Hastalığın ilerlediği durumlarda ve tedavi gecikmesi durumlarında maalesef ölümle sonuçlanır.

3)Kanlı İshal

Çoğu köpek sahibinin bildiği kanlı ishal hastalığı, köpeklerde sık rastlanan çok kolay bulaşabilme özelliğine sahip dna özelliğine sahip bir virüstür. Bağırsaklarda iltihaplanma kanlı ishal hastalığının ortaya çıkmasına sebep olur. Virüsün dirençli olması, kolay çoğalabilmesi ve bulaş oranının yüksek olması kanlı ishal hastalığını daha tehlikeli bir hale getiriyor. Köpeklerde kanlı ishal aşısı 45 günlük iken yapılır. Bu aşı ölüm oranını büyük oranda düşürmektedir. Anne karnındayken virüs yerleşirse doğan yavrunun kalp kaslarına yerleşebilir ve bu durum maalesef ölümle sonuçlanır.

Belirtileri çoğunlukla;

• Dışkıdaki kötü koku, mukus ve kanlı pıhtılar,
• Durgunluk ve iştahsızlık,
• Halsizlik,
• Dehidrasyona bağlı aşırı sıvı kayıpları,
• Yüksek ateş,
• Karında yüksek ağrı

Tedavisi

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi bu virüs oldukça dirençlidir. Günlük hayatta kullandığımız dezenfektanlar ve çamaşır sularına dahi direnç gösterebilir. Hastalığın önceden önlenebilmesi ve etkilerinin ölümcül düzeyden aşağıya çekilmesi için 45 günlükten itibaren aşılama yapılmalıdır. Bunun yanında hastalık sürecinde veteriner hekimlerin öngördüğü tedaviler uygulanmaktadır. Bu tedavilerin içinde vücut sıvı düzeyini kontrol altına almak, elektrot düzeyini belirleyici tedaviler uygulamak, Enfeksiyona bağlı şokları engellemek ve virüse karşı özel semptomatik tedavileri uygulamak yer alır.

Kanlı İshal için Çok Daha Detaylı Bilgileri ve Tedavi yolunu içeren Yazımızı Okumak İçin Aşağıdaki Bağlantıya Tıklayabilirsiniz;

https://www.evinemama.com/kopeklerde-olumcul-kanli-ishal-parvovirus-belirtileri-ve-tedavisi 

4)Kan Parazitleri (Anaplazmoz)

Kan parazitleri, kahverengi keneler ve geyik kenelerinin ısırıklarıyla bulaşan virüslerdir. Kan emen diğer eklem bacaklılar tarafından da bulaşabilir. Virüsün bulaştıktan sonra vücutta büyümesi ve diğer hücreleri etkileme hızları hayvandan hayvana değişiklik gösterir. Hastalığın ilk bilindiği dönemlerde veteriner hekimler hastalığın teşhisi konusunda zorluk geçmişlerdir. Fakat değişen prosedürler sayesinde bu teşhis konusunda ilerle kaydedilmiştir. Kene ve türevi canlılardan hayvanları korumak için hekimlerin önerdiği özel damlalar ve kene tasmaları bulunmaktadır. Bunlar hastalığın bulaşmasını engellemek için gerekli önlemler arasına yer alır. Bunun dışında parazit aşılarının ve diğer aşıların tam ve zamanında yapılması da bu köpeğinizin bu virüsten korunmasına katkı sağlayacaktır. Anaplazmoz bu özellikleri çevresinden hayvan insana bulaşabilme özelliği göstermektedir.

Belirtileri çoğunlukla;

• Baş dönmesi,
• Dengesizlik,
• Halsizlik ve huysuzluk hali,
• İştahsızlık,
• Vücut ateşinde artma,
• Sürekli uyku durumu (letarji)

Ayrıca bazı vakalarda herhangi bir belirti göstermeden de vücutta bakterilerin yerleştiği ve varlık gösterdiği gözlemlenmiştir.

Tedavisi

Hastalığın tanı, tedavi süreci veteriner hekimler tarafından yapılmaktadır. Uyguladıkları tedavi yöntemi köpeğin cinsine, yaşına ve o anki durumun şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Böyle viral hastalıklarda hastalığa karşı korunmak için yapılan yöntemleri tam ve zamanında uygulamak en iyisi olacaktır. Bunların dışında genel olarak kullanılan tedavi süreci arasında uygun antibiyotik tedavisinin başlatılması gelmektedir.

Yazımızda köpeklerde görülen bulaşıcı (viral) ve tehlikeli hastalıklardan 4 tanesini inceledik. Bu hastalıkların hayvanlarda gösterdiği belirtiler ve hastalığın uygun tedavi yöntemlerinden bahsetmiş olduk. Hastalıklar biz insanlarında büyük sorunlarından olup her şeyden önce bunlardan korunmak için önlemlerimizi almalıyız ve bu konuda daha titiz davranmalıyız.